Kendini, çevresini ve yaşadığı hayatı zihnen ve ruhen
zenginleştirme çabası içerisinde olanlardan biriyim. Yaşarken sorgulamalarım,
sorgularken yaşamalarım ve tecrübe etmelerim hiç bitmiyor. Şükür ki en
büyük varlık sağlık diyerek sevdiklerimle uyanabildiğim her gün için de
teşekkür edebilme farkındalığına sahibim. Bu nedenle hayat denen
sahnede bana ayrılan süreyi kendimce en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum ve
istiyorum ki herkes bu gözlerle hayata bakıp daha çok yaşasın, daha çok
paylaşsın ki biz de hayatı göremediğimiz diğer pencerelerden görüp tecrübe
edip daha doğru yaşayabilelim. Öyle ya bazen tecrübe etmediğimiz şeylerin
de farkına varmamız ve kendi adımıza dersler çıkarmamız gerekiyor.
Bu yazıma biraz kendimi anlatarak başladım çünkü yaza(N)ın
hayata karşı bakış açısının ve tavrının da en az yazı kadar anlatılmasının yazı
niyetinin anlaşılması açısından anlamlı olduğuna inanıyorum.
Şimdi gelelim bugünün konusuna evet ülkece yazmıyoruz ya da
yazmak için vakit harcamıyoruz ama yazılanı okumak ve de paylaşmak için neden
uğraşmıyoruz? bugünlerde fazlasıyla buna takılmış durumdayım. Neden her şeye
vaktimiz var ama kendimizi geliştirmeye, daha çok düşünmeye ve okumaya daha az
zaman ayırıyoruz? Özellikle de değerli olan bilgi ve tecrübeye..Görüyoruz ki dijital dünya artık
textlerden sıkılan ve okumayan insanlar için oluşturulmuş sitelere,
animasyonlara, videolara, youtube kanallarına, görsel paylaşım aplikasyonlarını
yaratmak için vakit harcıyor. Evet çok ciddi bir kazanım, birçoğumuz aynı şeyi
kovalıyoruz zaman kıymetli ve bilgiye ne kadar hızlı ve
anlaşılır ulaşırsak hayat o kadar kolay aslında.. Ama bu denli trafik
içerisinde sanki her şey anda kalıp kayboluyor ve herşeyi çok çabuk tüketiyoruz
ve derine inemiyoruz gibi gelmiyor mu size de ? Üstelik
sosyal medya hesaplarımızdaki manasız bilgi, resim, yorum, beğeni ve etkileşim
trafiğimize çok fazla vakit harcar iken. Hatta herkes her konuda bilirkişi,
eleştirmen ve gurme olmuş iken. :)
Ben izlemek ve dinlemek kadar okuma ve yazmanın öğreti ve
içselleştirmede çok değerli olduğunu düşünüyorum. Dünya videolara dönse de bunu
sonuna kadar savunacağım.. Hatta bazı içerikleri hayata adapte edebilmek için
başucuna ya da görebileceğimiz bir şekilde elimizin altında bir yere koymamız
gerektiğini de inanıyorum ki gündelik yaşam için hatırlatmalar yaratabilelim
kendimize. Belki okuduklarımızın altını çizmek, belki bir post-it e yazıp
kendimize not düşmemiz, üzerine gerçek alıştırmalar yapmamız gerekiyor ki
bunlardan doğru beslenebilelim diye..
Bu vesileyle elime yeni geçen bir kitaptan bahsetmek istiyorum
sizlere. Tam da böyle bir masaüstü kitabı.
HR
Dergi tarafından Türkiye yayın haklarını alınan "
Beni Ne Motive Eder- Tutkularınızı işinize katın" adlı bu kitap 10 yıl
boyunca 850.000 kişi arasında yapılan araştırmanın
sonuçlarını okuyucularla paylaşıyor.
Daha ilk sayfasından Michelangelo'nun işine ve hayata olan bakış
açısını anlatan bir örnekle başlayarak sizi içine alıyor ki günümüz iş
hayatında aktif rol sahibi bireyler için müthiş değerli ve faydalı bir kitap
olmuş. Bazen tecrübe etmeniz de gerekmiyor değil mi? okuyarak da fikir ve bilgi
sahibi olabilirsiniz. Temelde gelmek istediğim yer de burası. O yüzden
okuyalım, yazalım ya da en azından paylaşalım diyorum değerli olanı.
"
Her mermer bloğunda, adeta karşımda duruyormuşcasına bariz bir heykel
görürüm...Tek yapmam gereken, onu hapseden kaba duvarları yontmaktır"
Michelangelo
Kitabı aldığınızda size özel tanımlı şifre ve yönlendirildiğiniz
link sayesinde kendinize dair motivatörlerinizi bile keşfetme imkanı
bulabilirsiniz. Adrian Gostick ve Chester Elton tarafından yani
tanıyanlar için The Carrot Principle ve ALL In kitaplarının Newyork Times Çok
Satanlar listesindeki yazarları tarafından kaleme alınmış bu kitabı mutlaka
okumanızı, okurken notlar almanızı, kendinize dair bulduklarınızı uygulamanızı
ve masanızda, el altında bir yerlere koymanızı tavsiye ediyorum.
Hayatı bilgelik çerçevesinde okuyabilmek ve kendi içsel
motivasyonlarınızı keşfedilmek büyük bir mesele. Ama bundan daha büyük
mesele var ki o da bu tutkuları hayatınıza uyumlu bir şekilde adapte ederek
yaşayabilmek.
Umarım bu kitap size de ilham verir.
Bir yerden başlamanız dileğiyle,
N.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder