Hayatın kendisi bir okul ve biz de hep öğrenciyiz.
Keşfetmenin, öğrenmenin ve tecrübe etmenin sonu hiç yok.
Üzerine de ama farkında ama farkında olmadan sınandığımız nice
günler.
Bazen sabrımız bazen niyetimiz bazen de sahip olduklarımızla
geçtiğimiz onca sınav.
Hayat okulunda büyüyoruz.
Olgunlaşıyoruz.
Ve farkına varıyoruz aslında.
Zamanın ne denli değerli ve paha biçilemez olduğunu.
Çokmuş gibi gözüküp ama ne kadar sınırlı olduğunu.
Günleri, haftaları, ayları nasıl boşa geçirdiğimizi.
Çoğu zaman unutuyoruz çünkü.
Hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşarken bir gün öleceğimizi.
Bu dünyaya sadece bir kere geldiğimizi.
Zamanı ne kadar kolay tükettiğimizi.
Hayat ve bize verilen ömür ne kadar da değerli.
Ne kadar da tek ve eşsiz halbuki.
Bir sizden ya da benden daha olmayacak bu hayatta?
Yaşanmayacak bir daha bu hayat sıfırdan bizim gibi.
Geçen onca yılınıza dönüp baksanıza.
Ne kadar da hayati bir konu değil mi? Zaman.
Onun her saniyesini doğru kullanabilmek ve anlamlı hale
getirebilmek ne denli mühim.
Boşa sarf etmemek, onu keyifli kılabilmek ve zenginleştirebilmek.
En azından bir kısmını sadece kendi mutluluğumuza
ayırabilmek.
Unutmayın kendinizi mutlu edemezseniz kimseyi de mutlu
edemezsiniz.
İletişime geçin iç sesinizle, konuşun ara sıra nasıl daha
özel yapabilirsiniz kendinizi ve yaşantınızı?
Sorun, sorgulayın benliğinizi her yeni bir gün.
Nasıl daha iyi hisseder nasıl daha tutkulu bakarsınız hayata
ve anınıza?
Birileri size ayrılan süre burada sona erdi demeden önce
bulun kendinizi ve enlerinizi!
N.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder